24 Mayıs 2020
Uzun zaman sonra korktuğumu fark ettim. Aslında hep bu anı beklediğimi düşünüyordum. Yani virüsün bitip, her şeyin normale dönmesini. Ama beklemediğimi, henüz hazır olmadığımı fark ettim. Aslında bu durum beni 4 yıl öncesine geri döndürdü. Liseden yeni mezun olmuş ve farklı bir şehirde üniversite kazanmış genç,heyecanlı ve cesur bir kız halime. Ne yapmam gerektiğini bilmediğim, kalacak yerimin bile doğru düzgün olmadığı halime. Şu anda yine ailemin yanındayım ve üniversiteden mezun oluyorum. İzmir’e gitmek zorunda değilim ama işimi ve o şehri seviyorum. 4 yıl önce geçici bir süre bir yerde kalmıştım. Hatırlarsanız hayatım bir anda değişmişti. Üniversiteye başladığım ilk ay bir iş bulmuştum ve hayatımı o şekilde düzene sokmuştum. Şu anda yine mükemmel bir işim var. Tek sıkıntım hayatımı düzene sokacak gücüm var mı?
24 Mayısta böyle bir yazı yazmıştım, yayınlamadım. Korkuyordum gerçekten. Bir şeyleri tek başıma başaramazsam, üniversite döneminde olduğu gibi her şey yolunda gitmezse diye çok korkuyordum. Bugün 23 Haziran. Tam bir ay olmuş bir önceki paragrafı yazalı. İzmir’e geleli ise 15 gün oldu. Hayatım beklediğimden daha güzel. Ayrıca mezun oldum. Korkumu ve cesaretimi karşılaştırdığımda cesaretim ağır bastı ve buradayım. Daha otobüsten iner inmez iyi ki bu kararı verdim dedim.
Ve bugün 3 Temmuz. Uzun bir ara verdim yazı yazmaya. Kendime zaman tanıdım. Bir kitapta okumuştum zamana zaman tanımanız lazım diye, kesinlikle doğruymuş. Ben zamana, kendime, yazıma ve gelişip güzelleşen hayatıma zaman tanıdım. İyi olmayı gerçekten her gün doyasıya hissetmek istedim. Sonra fark ettim ki iyi oldukça daha güzeli kendime çekiyorum ve daha iyi oluyorum. Huzurlu uyuyorum ve gülümseyerek uyanıyorum. 22 yaşında çürümüş bir ruh demiştim bir keresinde. Aslında 22 yaşında kendini bulmuş bir ruh.
Adım atmaktan neredeyse hiç korkmadım, korktuğum da ise cesaretimle o açığı kapattım. Konfor alanımdan çıkmak ve çıkmamak. Çok zor bir tercihti. O alandan çıkarak kendime daha güzel bir alan yarattım. İyi ki yaptım.